Hayat = 1 koltuk + 2 sandalye

Koronalı yaz nasıl olacak derken yazın son ayına geldik bile. Hala çoğunlukla evden çalışıyoruz ve hala evden çalışmakta zorlanıyoruz, yani en azından ben zorlanıyorum. Her ne kadar restoranlar kafeler açılmış da olsa istediğimiz yere istediğimiz zaman gitme ve rahat rahat takılma özgürlüğümüzü çoktan kaybettik. Hele de iş günleri benim için hayat bir koltuk iki sandalyeden ibaret.

Ne mi demek bir koltuk iki sandalye? Normal zamanlarda evden çalışmadığım için evde bir çalışma odam yok, salon masasında kendime çalışma ortamı hazırladım. Başlarda salon sandalyesinde oturmaktan belim ve bacağım çok ağrıdı. Sonra bir arkadaşımın önerisi ile şu jel minderlerden aldım, artık en azından belim ağrımıyor; ama hayatımı iki sandalye bir koltuk arasında kısıtlanmış hissetmeme engel değil.

Diğer sandalye ne derseniz o da yemek yediğim sandalye, koltuk ise hemen arkada, orası da mola yerim. Hayat eğer bir koltuk iki sandalye arası bir üçgense neden bu üçgeni genişletmiyorum diye düşünmeye başladım.

Kiminle konuşsam evden çalışmaktan sıkılmış vaziyette, halbuki ev çok konforlu olmalı idi. Neden olmadı? Çünkü hayat eşyalar değil, hayat insanlar ile iletişim. Hayat her şeyden önce kendinle ilgili, o yüzden onu kendini en iyi hissedeceğin şekilde yaşamak gerek.

Bu kış home office uzun süreceğine göre ya kendime evde ofis odası yapmalıyım, ya da bu diyardan gitmeliyim. Zaten hayatın ta kendisi bu, seçmek! Seçtiğin an yeni bir adım atmış oluyorsun aslında. Konu derin, ruhum yorgun, hayatım bir koltuk iki sandalye.

Daha iyi günler için odaklamaya gidiyorum 🧘‍♀️

Leave a Reply