Ölen cici babaannem “ben bu hayattan bi tad alamadım” der dururdu. Neden alamadı? İlk evliliği ilk aşık olduğu adamla yani dedemle değil, başka biriyle. O adam da gencecik yaşında göçüp gidiyor dünyadan. Kadıncağızın çoluğu yok, çocuğu yok. Bir apartman kalıyor kocadan ona, kiralarla geçinip gidiyor. 70 yaşında dedemle ikinci evliliğini yapıyor, belki orada biraz mutlu oluyor, ama ölene kadar dilinde hep aynı cümle “hayattan tad alamadım”. Peki nerde hayatın tadı?
Atlattığım onca badireden sonra diyebilirim ki hayatın tadı andadır. İyi de Shebo, her an güzel değil ki ? demeyin. Hayatın tadı anın getirdiğini yaşamaktır. Duygularına karşı koymamak, bastırmamakta mesela. Ölüm mü var? Ağla, kendini parçala, ne istiyorsan onu yaşa. Dik durmak için kasma kendini…Çok güçlü görünen bir arkadaşımın zayıf bir anını gördüğüm zaman onun için üzülürüm, zamanında benim için de dediler çünkü…Sen güçlü kadınsın, atlatırsın dediler. Güçlü duracağım diye kendimi kastığımı, tutulduğumu, gizli gizli ağladığımı bilmediler. Depresyona girdiğimi fark etmediler, kaygılarımı büyütüp büyütüp dağ yapıp içimde bir tümöre dönüştürdüğümü bilemediler.
Henüz olmayan bir şey için endişe duymamak gerektiğini bana hayat sağlığımla gösterdi, olan güzel şeyler için şükretmek gerektiğini de o zaman anladım. Peki ya an? Anda olanlar için anda kal, o an yapabileceklerini yap. Yapmadıkların için pişman olmak yerine, yaptıkların için mutlu ve huzurlu ol. Oldurabileceklerini oldurmaya gayret et, olmayanları oldurmak için de zorlama vazgeç. Vazgeçmek hafifletir insanı, hayatında olmaması gerekenlerden vazgeçersin çünkü, bir şekilde sana iyi gelmeyecektir o insan, o alışkanlık, o duygu. Vazgeçmeyeceğin şeyler kendin ve hayallerin…
Sevdiğin insana sevdiğini söyle içinden geldikçe, söylemek için söyleme. Bazen de yanında ol, ama konuşma…kimi zaman da çok konuş, ama boş konuşma. Neysen o ol, bak gör hayat daha kolay olacak. -mış gibi yapma, mutluymuş gibi, aşıkmış gibi, üzülüyormuş gibi…ne duygudaysan onu göster, üzüldüğünü söyle, kavgayı bırak. Kavga yorar adamı. Dinle 👂🏻 karşındaki sana ne anlatıyor, kelimeler kadar mimiklere odaklan. Sen dinle ki, onlar da seni dinlesin.
Ye, gez, iç, eğlen, dua et, sev, bak, gör, yardım et, sarıl, gülümse, öp, düşmanca yaklaşma, dostlar lazım hayatta. Hayat dediğin bir gündür demişler ama, hayat gün bile değil belki, hayat andan ibaret.
Sizi takip etmek çok güzel
Okurken çok keyif aliyorum
Devam yazılarını bekliyorum
Bu yazıda kendinden bir parça bulmayan tek bir kişi bile olabilir mi acaba?
İyi gelir ya bazı şeyler. Neye iyi geldiğini bile bilmezsin. Sadece iyi gelir. Bu yazı işte öyle.
“Henüz olmayan bir şey için endişe duymamak gerektiğini..”
Ne büyük derstir.. Bu dersin alınabildiği kadar çabuk alınması dileğiyle.
Harika bir yazı.