İstikamet Batum

Bu kış iyi Karadeniz yaptı ! Yakında bütün sahil beldelerine sezon dışı gideceğim sanırım, böyle de bir başka güzel çünkü. Bu seferki rotam Batum’du, Gürcistan’ın en derin limanı, yeşiliyle ve mavisi ile huzur veren bir şehir.

Batum’a gidişimiz cuma akşam, dönüşümüz ise pazartesi akşamdı, kısacası 3 gece, 3,5 günlük bir seyahat bu. Ne göreceğimizi bilmiyorduk. İnternetten araştırdık sezonda harika bir sahil şeridi var, şarapları güzel, casinoları yani kumarhaneleri meşhur, merkezde birkaç anıt, heykel var, ne göreceğiz merakıyla yola çıktık.

Uçağımız Türk Hava Yolları, yeni havalimanından kalkacaktı. Kadıköy’den yeni havalimanına yarım saatte bir havaist var, yol tam 2 saat, korktuğum kadar zor olmadı ulaşmak.

Uçağın kalkıp Batum’a varması yaklaşık 2 saat sürdü. Batum’a inmeden Corona virüs formu doldurduk, şu sıralar salgından ötürü zorunlu tutuyor Gürcistan hükümeti.

Batum havalimanı küçük, indiğinizde şehir merkezine ulaşmak için oradaki taksiciler ile sıkı pazarlık edin, acayip kazıklıyorlar. Biz gidişte 80, dönüşte 30 TL verdik; demek ki ortalama 50 olmalı.

İlk gün akşam saatinde Batum’da olduğumuzdan otele yerleşir yerleşmez dışarı çıkıp pazar araştırmasına başladık. Sahilde yürüyüş yapmadan önce açık birkaç döviz bürosunda kurları kontrol edip dolar bozdurduk. Evet dolarla gittik; çünkü TL/GEL kurunda dezavantajlı oluyorsunuz. Sonra kısa bir çevre turu ve karın doyurmaca…Uçaktan indiğimizde şu şekilde karşılanmıştık:

Tam da bu yüzden yemekler konusunda ümitliydim, ama maalesef beklenilen olmadı. Daha doğrusu ben diyette olduğum için bol hamurlu yemeklerinden yiyemedim, onlar leziz görünüyordu.

İkinci günün sabahı Batum merkezde gezilecek yerleri peşpeşe gezdik, zaten hepsi yanyana sayılır. Alfabe kulesi, dönme dolap, kavuşamayan aşıklar Ali ile Nino, teleferik ile Sputnik tepesi. Bu noktada ben biraz susayım fotoğraflar konuşsun:

İkinci günün akşamüstü yemeğini Mimino Restaurantta yedik, burası Gürcü mutfağını tadabileceğiniz güzel bir mekan, bizim otelin de dibi idi. Fiyatlar diğer restoranlara göre biraz yüksek ama biz oradayken her şeye yüzde yirmi iskonto vardı. Geniş bir de şarap menüleri olduğunu da eklemeden geçemeyeceğim. 👌🏻

İkinci gün yemeğe gitmeden önce bir taksici bize yarı İngilizce, yarı Türkçe dört beş yer gezdirebileceğini, tur yaptığını, üç dört saat sürdüğünü ve tur ücretinin 2 kişi için 120 Lari olduğunu söyledi. Çok mantıklı geldi, üçüncü gün kahvaltı sonrasında taksici Zauri abimiz ile tura çıktık, bizi Gürcü müzikleri eşliğinde gezdirdi, çok da memnun kaldık.

Nereleri gezdiğimiz aklımızda kalsın diye Zauri’nin tur fotoğrafını çektim. İşte burda:

Fotoğraftaki şelaleye, köprüye, şarap evine gittik, kale kapalıydı, onun yerine sınıra yolculuk yaptık .😊 Bir ara telefonlarımız çekiyordu, Batum’a gitmek bu yüzden güzel. Yurtdışındaşın ama sadece yurda yarım saat uzaklıktasın 😁 Zaten Hopa uçağı ile Batum uçağı aynı uçak, Batum’a inip ülkeye giriş yapmadan Hopa’ya transfer ediliyorsunuz.

Gezdiğim yerlerden beni en çok etkileyenler şelale ve şarap eviydi, hayatımda hiç bu kadar güldür güldür akan bir şelale görmemiştim. Şarap evi ise taş ev olması ve iç dizaynı ile beni büyüledi. Yazın şarap evinde ekmek yapıp akşamları şarkı söyleyip dans ediyorlarmış. 18. Yüzyıldan kalma bir köy gibiydi, gitmeniz tavsiye edilir “Adjarian Wine House”.

Peki Batum’da akşamları ne yapılır? Yazın giderseniz sezon olduğu için tüm clublar açık oluyormuş, kışın kapalı. Biz de kumarhaneye gittik, şansımız yaver gitti 90 dolara Batum tatili yapmış olduk 😊. Biz daha çok Radisson otel bünyesindeki Iveria’ya gittik, ayrıca Golden Palace’ı denedik. Sadece kumar oynamak için giderseniz Sheraton Otel’i tavsiye ediyorlar. Ancak orda giriş için adam başı 300 GEL yatırmanız gerekiyor.

Korona virüs geçtiğinde, yaz tatili için tekrar görüşmek üzere Batum. ❤️