Türküz, doğruyuz, çalışkanız, kahve falının hastasıyız. Aslında bilmek istediğimiz önümüzdeki belirsizlik. Ne belli ki hayatta? Üç dakika içinde ölüp ölmeyeceğini, ruh ikizine kavuşup kavuşmayacağını biliyor musun? Bilmiyorsun. Peki fala bakan da insan değil mi? E evet? O zaman fal saçma bir şey değil mi? Bu bakış açısıyla saçma evet.
Peki o zaman madem saçma, neden hala fal bakıyor ve baktırıyorsun Shebo? Umut almak, umut vermek için. Gelecek kötülüklere önlem almak için. Fal dediğin belirsiz geleceğe bir ışık değil mi? Olmasını istediklerimiz için “evet, olacak” desin istiyoruz birileri. Olacak desinler ki biz de o konu için uğraşmaya devam edelim, tutunalım bir şeylere. Demediklerinde de falı beğenmiyoruz. Peki umut etmekten vazgeçiyor muyuz? Ben vazgeçenlerden değilim. Bence umut hep yaşamalı insanın içinde, umut olmazsa insan olmaz çünkü. Çünkü şu hayat gösterdi ki hiçbir şey imkansız değil, her şey mümkün.
Ohooo Shebo, kahve falından nerelere geldin…? Evet kahve falının ta kendisi umut, çok uzaklara gitmedim. Ben de fal bakıyorum, yakınlara, ticari değil 😁 ve de canım isterse. Ay ama günah değil mi? Bana ne günahından canım, fal baktığım insana umut veriyorum o an ve o an yüzündeki ifade yetiyor bana. E belki boşuna sallıyorsun? Olabilir. Umut yanında uyarı da veriyorum gördüklerimden. Hayat bu çünkü, denge işi.
Neyse ne, siz siz olun umutsuz kalmayın, kimsenin de falına karışmayın, fallarda dilek olmak yerine gerçek olun. Sevgiyle kalın 🧡