Korona çıktı çıkalı kedi-köpek sahiplenmek isteyenlerin sayısında oldukça artış oldu. İnsanlar evde olunca, bir de bir başlarına olunca kendilerine bir arkadaş arıyorlar. Evet köpek çok iyi bir arkadaş; ama sorumluluk da istiyor. Ben ilk sokağa çıkma yasaklarında en büyük kabusumu “Badem’in ihtiyaçları ne olacak?” diyerek yaşadım; çünkü ilk genelgede evcil hayvan gezdirmek serbest değildi. Ben de mecburen hemen yandaki arsaya atlattım onu; oradan bir köpek çetesi çıkınca analık ruhu ile ben de atladım, düştüm, kotum ve ayakkabım yırtıldı; Badem’in de inşaat alanı olduğu için patisi yarıldı, ikimiz de yara aldık bu işten 🙂
Her neyse konumuz bu değil; madem köpek sahiplenmek istiyorsunuz köpek bakımı nasıl olur? Zorlukları nelerdir? Neler yapılması gerekir gibi konularda yazacağım köpek sahibi olarak.
Köpek bakımı temel olarak mamasını ver, sev, gezdir üçlüsünden oluşuyor gibi görünebilir. Ancak öyle değil. Her şeyden önce evinize bir canlı alıyorsunuz ve o da artık evin bir bireyi oluyor. Eğer büyük ırk bir köpek seçerseniz bir insan kadar yer kapladığını unutmayın. Onun yatacağı yer, onun girebileceği odaları tespit etmelisiniz. Bunlara ek olarak köpeğinizin sağlığını da takip etmelisiniz. Tıpkı insanlar gibi onlar da hastalanabiliyor; onların da olması gereken aşılar var. Biz Badem’i Eylül ayında sahiplenmiştik ve aşı takviminde her sene Eylül sonrası dört ay boyunca aşıları var. Bu aşıların da çok ucuz olmadığını belirtmem gerek. Ayrıca her ay düzenli yapılması gereken dış parazit damlası var, bu hayvanlar dışarda gezdikleri için mutlaka yapılması gerekiyor. Üç ayda bir verilmesi gereken iç parazit hapları var ki bu da hayvanın kilosuna göre veriliyor, küçük köpekse daha az, büyük köpekse daha çok oluyor. Yani kısacası büyük bir köpek sahiplenmeyi planlıyorsanız maliyeti de boyutuna göre artıyor.
Köpeğe ne kadar mama vermeliyim? Ne yedirmeliyim gibi bir çok soru var. Köpek mamaları yazımda bundan bahsetmiştim. Mama miktarı da köpeğinizin boyutuna göre değişiyor. Ne mama vereceğiniz de köpeğinizin özel durumuna göre değişebiliyor. Benimki gibi alerjik bünyeli bir köpeğiniz varsa mamasını da özenle seçmeniz gerekiyor.
Sevme kısmı tabi ki en eğlenceli kısmı, onunla oyunlar oynayabilir, yumuşak tüylerini okşayarak rahatlayabilirsiniz; ancak evinizde küçük çocuk ya da kedi varsa köpeğin huyunu önceden bilmekte fayda var. Bazı köpekler çocuk ve kedilere saldırgan tavırlar gösterebiliyorlar.
Köpek sahiplenmek isteyenlerin çoğu eğitebilmek ve hayvanın onlara alışması için yavru köpek sahiplenmek istiyorlar. Bir köpek size aitse zaten size bağlanır ve sizi alfa olarak görüyorsa da komutları alır. Yavru köpek sahiplenmenin sakıncaları şunlar; eğer daha önce köpek bakma ve eğitme deneyiminiz yoksa sabrınız taşabilir. Yavru köpek = bebek, yetişkin köpek=3-4 yaşlarında bir çocuk. Yani hep bakılmaya muhtaç. Yavru köpek tuvalet eğitimini alana kadar her yere tuvaletini yapar. Onun için evin belli bir bölgesinde tutmanız gerekebilir. Tuvalet eğitimi için artık spreyler ve pedler çıkmış, eğitmek kolaylaşmış. Ben ilk köpeğimi eğitirken çişini gazeteye bulayıp burnuna götürüp koklatıp poposuna vurup ( evet az da olsa bunu yapmak gerekiyor) yapması gereken yeri gösteriyordum. Dışarıya çıkarabilmeye başladığınızda zaten içgüdüsel olarak alışıyorlar. Oturma, kalkma, yatma gibi temel kavramlar nasıl öğretilir derseniz, hepsi için yöntemler var; ancak ben ödülle öğretme taraftarıyım. Yine de temel eğitimini almış genç bir köpek sahiplenmek bence çok daha mantıklı. Ha Badem’e hiç mi yeni bir şey öğretmedin derseniz, elbette öğrettim. Çoğunu da konuşarak yaptım. Evet konuşarak! Benim köpek eğitmeni bir arkadaşım köpekleri konuşarak eğiten kadın olarak seni pazarlayacağım der durur 🙂 Buradan ona selam olsun. Köpekle aranızdaki bağı bir kez kurduğunuz zaman ses tonunuzdan söylediğiniz şeyin komut olup olmadığını anlar.
Köpek gezdirme kısmına gelecek olursak; bu öyle bir gün gezdireyim, bir gün gezdirmemeyim gibi opsiyonu olan bir şey değil. Özellikle de apartman dairesinde oturuyorsanız, onların da günlük fiziksel aktivite ihtiyaçlarını gidermeniz gerekir. Yoksa huysuz, hımbıl ve muhtemelen saldırgan bir köpeğiniz olabilir. Onların da psikolojik problemleri olabiliyor. Travmalı bir köpek sahipleniyorsanız travmasının ne olduğunu öğrenip onu aşmak için çalışmalısınız. Ben Badem’i sabah akşam gezdiriyorum, sabah ihtiyaç için kısa tur; akşam hem spor hem ihtiyaç için uzun tur. Avantajı; siz de onun sayesinde spor yapıyorsunuz, dezavantajı, eğer olur da normale dönersek, bir akşam dışarı çıkmak istediğinizde önce köpeğinizin ihtiyacını giderdiğinizden emin olun. Ben eve geç geldiğimde trip yiyordum çünkü. Tatile giderken de köpeğinizi ne yapacağınızı planlamanız gerek, söylememe gerek yok herhalde.
Köpeğin temizliğine gelince; köpek temizliğinde insanların kullandığı sabun, şampuan gibi ürünlerin kullanılmaması gerekiyor, onlar için özel şampuanlar var, ancak bu şampuanlar da her gün, ya da haftada bir kullanıma uygun değil. Niye mi? Detaylar için Banyo Zamanı yazıma göz atabilirsiniz 🙂
Uzun lafın kısası, eve eşya değil bir canlı aldığınızı unutmamanız gerekiyor. Bu konu hakkında bana çok soru geliyor, aşağıda soru cevap kısmı yapıyorum; eğer sizin de sorunuz varsa yorum kısmına yazmanız yeterli 🙂
Soru: Çok tüy döküyor mu?
Cevap: Evet döküyor. Hele de goldenretriever her mevsim döküyor, üstüne bir de mevsimsel de döküyor. Evimi her gün süpürsem yeridir. Koltuklardan, bazen yemeklerden, kıyafetlerimden, bazen de gözümden tüyleri çıkıyor. Evet, sevgisi üstün gelmese katlanılacak şey değil doğrusu. Sırf bu yüzden şu süpürge robotlardan almak zorunda kaldım. Evet onlar nispeten işe yarıyor.
Soru: Çok maliyetli mi?
Cevap: Maliyet göreceli bir kavram. Eğer öğrenciyseniz tabi ki size maliyetli gelebilir, ya da asgari ücret alıp İstanbul’da yaşam mücadelesi veriyorsanız. Evinize bir boğaz daha ekleniyor gibi düşünün ve maliyetini ona göre hesaplayın. Olay sadece mama maliyeti de değil tabi, aşı maliyeti, şampuan, oyuncak, yatak, ödül maması derken liste uzuyor. Geçenlerde arkadaşımın kedisi hastalandı ve iki ayrı veterinere toplamda 14.000 TL ödemek zorunda kaldılar, kimse çocuğunu ölüme terk etmez çünkü… Yani sağlık problemi olmadığı sürece aylık maliyetini 300 TL olarak hesaplamıştım geçenlerde, buna göre değerlendirebilirsiniz.
Soru: Nasıl eğitiyorsunuz? Ya da eğitime göndermek gerekir mi?
Cevap: Eğer daha önce köpek bakmamışsanız, eğitmemişseniz eğitime göndermek gerekir. Bebek beklerken nasıl önce kendinizi eğitiyorsanız eve köpek alacağınız zaman da önce kendinizi eğitmelisiniz. Köpek eğitme yöntemlerini deneyip yine de başarılı olamadıysanız da o zaman eğitim şart.
Benden şimdilik bu kadar, sorular için yorumlar açık.
Sağlıklı, koronasız günler olsun. Öperim canlar!