Koronada Kanser Olmak

Evet maalesef. Bu başlığı atıp bu yazıyı yazıyor olmak istemezdim; ama hayat işte, beni bu noktaya getirdi. Artık yaşayıp bitirdiğime göre bu durumu sizlerle paylaşabilir ve son 1,5 aydır yaşadığım hastalık psikolojisinin yükünü üstümden atabilirim.

Koronanın en başında koronadan ölme ihtimalim kanserden ölme ihtimalimin çok çok altında demiştim ama koca evrenden kesinlikle onu çağırıp istememiştim. Bu da oldu, nasıl mı oldu? Merak edenler için şu ana kadarki tüm süreci yazıyorum; buradan okuyun, lütfen üstüne telefon açmayın, çünkü herkese tek tek aynı şeyi anlatmak çok yorucu ve üzücü, muhtemelen telefonunuzu yanıtlamam 🙂

Koronada Ameliyat Olmak adlı yazımda iyiyim, bir şeyim yok, sadece bir myom ameliyatı demiştim; ancak olma ihtimali çok düşük olan bir şey oldu. Myom patolojisinde kanser hücrelerine rastlandı! Doktoruma bu çok enteresan bir durum değil mi dediğimde, “Hayır değil, %1 ila %5 arası bu duruma rastlıyoruz” dedi, yani evet bu yüzdelere göre bence enteresan; ama iyi ki de bu yüzdeleri yakaladım ve erken evrede kanseri yakaladık (kendimi şanslı hissediyorum).

Kanser hastaları bilirler, vücudunda olup biten her ters şeyden kaygı duymak huy haline gelir. Benim sürecim aslında 2020’nin Ocak ayında başladı, anormal kanamalar vardı, Şubat ayında doktora gittiğimde myomların kanama yaptığını söyledi, doğum kontrol hapı ile kontrol altına da alınmıştı; ta ki Nisan ayında onkologum “senin hormon kullanman sakıncalı” diyene kadar. Bu arada Nisan kontrollerimde MRI, kan sonuçlarım, her şey normaldi. Ne olduysa Haziran’ın son haftasında oldu, anormal kanamalarım tekrar başladı; tam da yasaklar kalkıp herkes şehir dışına gitmişken! Doktora şu an ameliyat olamayacağım iki ay öteleyelim dedim. Belki ötelemesem yine patalojide bir şey çıkmayacaktı! Öyle ya her şeyin olmasının vardır bir sebebi…

Bugüne gelecek olursak; Ekim ayında hem myom ameliyatımın kontrolü, hem de 6 aylık onkoloji kontrolüm vardı; ne tetkik istenmiş diye hastanenin web sitesinden bakarken patoloji raporumu gördüm; hiçbir şey çıkacağını düşünmediğim için takip bile etmemiştim…ve patoloji raporunu açtığımda gördüğüm tek şey yıldızlı bir cümle idi; eğer raporunuzda yıldızlı bir cümle yazıyorsa bu hayra alamet değildir. Hemen doktor akrabalara, eczacı babama gönderdim raporu; onlardan da ses çıkmayınca hepten endişelendim. Doktor yengem doktorunu ara belki ek tetkik ister dedi. Benim doktorum aşırı yoğun bir adam; beş sene önceki ameliyatımda patoloji raporum çıktığı gün akşam 6:00’dan sonra geri arayabilmişti beni. Her neyse; doktoru öğlen 12:00’de aradım ve 12:20’de doktor beni geri aradı. “Şebnem Hanım nasılsın?” dedi; dedim ki “Hocam sizin ne söyleyeceğinize bağlı”; “O zaman lafı uzatmayacağım, rahim içinde kanser var; bunun da tek çözümü histerektomi” dedi. Bilmeyenler için histerektomi; rahmin vücuttan ameliyatla alınması. O an elim ayağım boşaldı, hazır değildim; ama mecburdum, ve bu ameliyat bugün olmasa belki iki sene sonra zaten olacaktı, bu şekilde kendimi rahatlatmaya çalıştım.

Sonrası sırayla kan tahlilleri, MRI, pet ct ve sonuçlarla beraber doktor ziyaretleri, bu sıkıcı kısımları kısa geçiyorum. Bu arada şirkette bir arkadaşımızda korona çıktığı için hepimiz PCR test de yaptırdık, o da var arada. Sonuç olarak yine kan tahlilimde ve MRI’da bir şey çıkmadı. Sadece pet ct de rahim içinde orta düzeyde bir tutulum göründü. Tüm bunlar ameliyat öncesi moral verici şeylerdi çünkü kanserin henüz erken evrede olduğunu ve onu haklayabileceğimizi gösteriyordu. Doktorla ameliyat gününü belirledik; 5 Kasım’da ameliyata girecektim. Rahimle beraber kalan sol yumurtalığım ve vajen duvarındaki kisti de alacaktı. Doktora kısaca şöyle söyledim: “Arıza çıkartan/ çıkartabilecek ne varsa alın lütfen”.

Ameliyatım başarılı geçti, yumurtalık kanseri ameliyatımda karnım boydan boya kesildiği için dikişlerde yapışıklık olması ve kapalı ameliyat yani laparoskopi yapılamaması ihtimali vardı; neyse ki doktorum bir harika! Sadece göbek deliğimi 2,5 cm keserek ameliyatı kapalı yapmış, böylelikle 2 gece hastanede kalarak taburcu olabildim. Şu dönemde hastanede yatmak da gerçekten zor; çünkü bir yandan da koronadan korunuyorsunuz. Ziyaretçi zaten yasaktı (iyi de oldu); bizse refakatçilerimle sürekli maske takılı vaziyette olarak korona kapmadan bu olaydan kurtulduk.

Daha önceki ameliyatımdan tecrübe ile hemen ayağa kalkıp yürüyebildiğim kadar yürümem gerektiğini ve bağırsaklarım düzene girdiği gibi beni taburcu edeceklerini biliyordum. Karın bölgesinden ameliyat olduğunuzda bağırsaklarınız ayvayı yiyor, endişelenmeyin, düzeliyor. Bir de bacaklarda ve kasıklarda hissizlik olabiliyor, o da geçiyor ama açık ameliyatta benim hissizliğimin geçmesi bir seneyi bulmuştu. Bunların hepsi bu duruma göre “normal”.

Alın size hastaneden eve geldiği ve maskeyi çıkartabildiği için mutlu bir ben:

Eve geldikten sonra günlük yürüyüş, düzenli beslenme aktiviteleri ile bir hafta daha geçirdikten sonra patoloji raporumu beklemeye başladım. Çünkü onkologum eğer rahim dışında herhangi bir yerde kanser hücresine rastlanırsa kemoterapi vereceğini söylemişti. Patoloji raporum da biraz geç çıktı, tam kontrol günümden bir gün önce! Hemen doktoru aradım tabi, ameliyatı yapan doktor, yani jinekolojik onkolog rahim içi ile sınırlı, kemoterapi gerekmez, gerekirse radyoterapi gerekir ama bence gerek olmayacak diyerek içime su serpti. Ertesi gün üç ayrı doktor ziyareti gerçekleştirdik sırasıyla onkolog, radyasyon onkoloğu ve jinekolojik onkolog, üçü de hemfikirdi, ne kemoterapiye ne de radyoterapiye gerek vardı. İşte benim oh! dediğim gün o gündür. Doktor ziyaretlerimden iki gün sonra heyet toplandı; üç ayda bir kontrole çağırdı onkolog. Yani her üç ayda bir enerji voltranı yapıp bana en güzel enerjilerinizi yolluyorsunuz ve bu illetten kurtulmuş olmamı güzel enerjilerle kutluyoruz canlar.

Ben ne mi hissettim ameliyattan sonra? Sağlığı ile sınanan bir insan ne hissederse onu; her şey boş gelmeye başladı. İş, yaşadığımız yer, kavgalar, gürültüler, anlamsız kafaya takmalar, kimse ile konuşmak istemedim bir süre. Bir yandan östrojen üreten organı tak diye çıkartıp attıkları için direkt menapoz belirtileri başladı. Bunu tarif etmenin bir yolu yok ama şöyle benzetme yapayım: dizlerinizden yukarı alev almış da siz o yangının içinde nefes alamıyormuşsunuz gibi bir his. İşte tecrübe, hemen psikiyatrdan online randevu aldım, desteğe ihtiyacımız varsa onu istemeliyiz. Psikiyatr demek delisiniz demek değil, sadece olaylar size fazla gelmiş ve tek başınıza mücadele edemiyorsunuz demek. Neyse, hemen antidepresan başladı, şu an daha iyiyim. Daha iyi de olacağım. En sonunda süper olacağım 🙂

Bu süreçte kafamdan geçenleri buraya yazıp iç döküyorum; bir nevi terapi!

İlk ameliyatımdan sonra sürekli kontrol altında olmama, kilo vermeme, sağlıklı beslenmeme, her gün yürüyüş yapmama, genetik testlerim negatif çıkmasına rağmen bu durumu yaşadım. Doktora sordum, “olabilir, genetik” dedi :). Genetik testler de belirli genleri tarıyormuş çünkü, aslında iyi araştırma konusu olurum ama inanın ki yaşadıktan sonra hangi genmiş bilmek istemiyorsunuz. Çocuğum yok, artık da olmayacak, bir yandan iyi ki bu geni çoğaltmamışım diyorum; zaten herkes çocuk sahibi olmak zorunda da değil. Benim bu dünyadaki misyonum anne olmak değilmiş demek ki! Kaldı ki ben ağzı dili olmayan bir canlıya, Badem’e annelik yapıyorum, ki bu hepsinden daha zor. Sonuç olarak; sevgi iyileştirir diyorum ve bu bahsi burada kapatıyorum.

Bu süreçte yanımda olan, elini üstümden çekmeyen, koşup yardıma gelen herkese de ayrı ayrı teşekkür ederim. İyi ki varsınız, iyi ki hayatımdasınız, hepinizi çok seviyorum ♥

Not: Biraz süre geçince ameliyatla menapoza girmek konusunda deneyimlerimi paylaşacağım, ilgilisine duyrulur. Bu konuda bana yazmak isterseniz iletişimden ya da yorum kısmından yazabilirsiniz.

Sağlıkla kalalım ♥ Öpüldünüz en sanalından!

10 Comments

  1. Selam şebo yine zorlu bir süreç geçirdin
    Üzüldüm tabii ama İnan beterin beteri var☺️
    Çok şükür lokal bir tanı …
    Menopoza gelince sadece erken yaşamış oldun bundan kaçış yok biliyorsun
    Çocuk valla bir olan şikayetçi bir de olmayan
    Benimde dört adet kedim olduğu için onların sorumluluğu gerçekten çok fazla çünkü rabbimin dilsiz kulları o açıdan badem çok kıymetli ona iyi bakman gerekiyor
    Evet birde corona sıkıntısı var üzgünüm seni yakınen tanımasamda uzak kuzen sayılırız seni buradan yazılarından sevdim be kadın yanında olmak elini tutmak veya diğer ihtiyaçlarını gidermek isterdim
    Rica ediyorum tam şifaya kavuştuğunda yani ameliyat sıkıntın bittiğinde corona hız kestiğinde mutlaka görüşmek istiyorum bu kadar güçlü bir Akrabam varken ben niye ondan faydalanmıyorum diyorum 💃💃💃
    O zaman en yakın zamanda görüşmek üzere

  2. Şebocan, Gecmisten bir hatıra olacak bunlarin hepsi merak etme…🙏
    Dikkat et kendine. 🙋

Cevat çalışır için bir yanıt yazınCancel Reply