Maraton dediysek öyle 42 km falan değil, çeyrek maraton 10 km 😁 neden? Çünkü her şey adım adım…
Sağlıklı yaşam demek aynı zamanda hareketli bir yaşama sahip olmak, düzenli spor yapmak demek. Ben pek spor insanı değilim, değilim de her yerde bağırıp duruyorlar #activeagainstcancer #hareketegeç diye?
Çalıştığım şirkette her sene İstanbul maratonuna katılan bir grup arkadaşım var, geçtiğimiz sene, tam da zor günlerimin üstüne, hadi sen de gel dediler, ok dedim. Ok dedim de ben dombalak bir insanım, nasıl koşayım?
Koşmaya gerek yok, yeter ki iste. Her şey yavaş yavaş olur. İlk 10 km i yürüdüm, aşağıdaki fotoğraf da bundan bir hatıra ☺️
Peki maratona katılmak sağlığıma nasıl faydalı oldu? Normalde her gün 10 km yürüyen bir insan değilseniz 10 km kısa bir mesafe değil, vücudumu (fotoğrafta göreceğiniz üzere cüsseli) bu duruma alıştırmak için antrenman yapmaya başladım. Her sene maratona katılan ve her Pazar sabah altı buçukta (evet 06.30!) sahile inip koşan arkadaşımla beraber iki ay boyunca, köpeğimi de alıp yürüyüşe çıktım. Son iki haftada haftada iki gün antrenman yaptım ve rahatlıkla, yürüyerek 10 km yi tamamladım.
Benim için ilk maraton hem kendime bunu yapabileceğimi ispatlamak, hem de maraton aracıyla bağış toplayan sivil toplum kuruluşlarına destek olmak için bir fırsattı. Yani hem fiziki, hem manevi, win-win bir durumdu.
Bağış toplarken uzun süredir görüşmediğim arkadaşlarımla da görüşmüş oldum, işin sosyalleşme kısmı da ayrı bir artı 😍
Bu sene İstanbul maratonundan 10 km yi kaldırmışlar, 15km var, gözüm korktu mu? Korktu! Yıldım mı? Hayır! Ta Temmuz ayından indirimli kayıt oldum. Siz de kaydolmak isterseniz kayıtlar Eylül ayının sonuna kadar devam ediyor. Aşağıya link bırakıyor ve öpüyorum 😗