Sicilya’ya ikinci ziyaretim apayrı bir kafa ile gidilmiş ve benim ufkumu açmış bir gezi. Nasıl mı? Bu sefer eşimle değil tek gittim, benim gibi tek gelen iki güzel bekar kadınla arkadaş oldum, biri ünlü ☺ biri de mesleğinde ünlü ☺ bu geziden sonra resmen hayatım değişti.
Peki gezide ne vardı? Gezdim de nereleri gördüm?
Sicilya’nın batısında idik çoğunlukla. İlk durak Katanya balık pazarında deniz mahsullü kahvaltı ve prosecco, saat 11 kafalar güzel. Günlerden 8 Mart…kutluyoruz kadınlar günümüzü ☺
işte şöyle 😀
Petralia Soprana
Katanya sonrasında az gittik, uz gittik dere tepe düz gittik, pek de düz gitmedik aslında 😀 baya bir tırmandık ve Sicilya’nın en yüksek köyüne çıktık: “Petralia Soprana”. Günü şöyle güzel batırdık:

Sonrası hep yiyip içme, köyün tek barında içtik, ordan odalara geçip biraz dinlendik. Bu arada köyde otel mantığı köy evlerinden oda kiralama şeklinde, grup ayrı ayrı evlere dağıldı, ben tek başıma kocaman bir odada yattım. Değme keyfime! Dinlendikten sonra küçücük köy meydanındaki tek restorana gittik. Yerel İtalyan yemeği neymiş orda öğrendim, öhö öhööö biraz da kilo almış olabilirim!
Sabah kahvaltısı biz Türk grubu için hayal kırıklığı tabi ki, kahve yanına ufacık kurabiye ya da kruvasan, bunu da bulamayan var deyip kaderimize razı olduk…
Kahvaltıdan sonra köy meydanında gezdik, şansımıza senede bir yapılan bir kutlama vardı. Köyün kilisesinin önünde baya zaman geçirdik, festival ekibi gelecek diye. Kiliseyi gezdik falan, saat 10 bucukta gelecek adamlar 11 bucukta falan geldi, bayılıyorum şu İtalyanların rahatlığına…
Cefalu- Rüyalarda Görülebilecek Sahil Kasabası
Merkeze ilk geldiğimizde rüya rüya değil, bildiğin kabustu, Pazar kuruluydu, koca minibüslerle daracık bir girişten otoparka girerken ufak çapta kalp krizi geçirdik, ama indiğimizde upuzun kumsal, Mart ayı olmasına rağmen denize giren sarı kafalı uşaklar, yeşille mavinin buluşması kucakladı bizi. Daha sonra şehir merkezinde öğle yemeğini de kapsayacak bir serbest zaman geçirdik. Oldukça turistik bir bölge olduğundan fiyatlar uçuk, restoranlarda yer yok, rezervasyon soruyorlar. Ama 3 kişilik mini bekarlar grubumuzla yemek yediğimiz yer çok iyiydi ☺Cefalu deyince aklımda kalan iki kare aşağıdakiler, onları da burada ölümsüzleştirelim.


Palermo
Sicilya’nın iki büyük şehrinden biri, ben daha önce Katanya’yı gördüğüm için hep onunla kıyasladım kafamda. Bence Palermo daha modern bir şehir, Katanya daha geleneksel, tarihi. Palermo’da daha bir alışveriş çılgınlığı sezdim mesela, upuzun üzerinde her çeşit dükkanın olduğu bir caddesi var, en meşhur yeri herhalde tiyatrosu, ama fotoğrafını bile çekip saklamamışım desem herhalde ne demek istediğim anlaşılır ☺
Eeee, yazdım yazdım yine bitmedi, bloglara sığamadık ayol. O zaman, kestiiik ! 3. Bölümde görüşürüz…